Ayrıca oyun, güvenli, istikrarlı ve besleyici ilişkilerin oluşumunu desteklemektedir.
Oyun anlamsız değildir, beyin yapısı ve işlevini geliştirir, öğrenme sürecini teşvik eder, hedefleri takip etmemize olanak sağlar. Bir çocuğun hayatında oyun ve güvenli, istikrarlı, besleyici ilişkiler eksik olduğunda stres yönetiminin gelişimi ve davranış öğrenimi bozulabilir. Ebeveynlerin ve çocukların oyun sırasında yaşayabilecekleri karşılıklı sevinç, paylaşılan iletişim ve uyum vücudun stres yanıtını düzenler.
Oyun, çocukların yönlendirmeleri dinlemelerine, dikkat etmelerine, sözcüklerle olan anlaşmazlıkları çözmelerine ve sürekli denetim olmadan görevlere odaklanmalarına olanak tanır. Buna karşılık olarak, erken dönemde çocuğa sayıların ya da matematiğin öğretilmesi, daha sonra ilköğretim yıllarında okul başarıları üzerine neredeyse hiçbir katkı sağlamamaktadır.
Oyunun tanımı zor olmakla birlikte içsel olarak motive olan, aktif katılım ve neşeli keşifle sonuçlanan bir etkinlik olarak kabul etmek gerekir. Sıkılmış çocukların iyi öğrenemeyeceğinden yola çıkarak, okul hazırlığına katkıda bulunduğu da inkar edilemez.
Oyun sadece çocuklar için mi yararlı?
Çocuklarla oynamak, sadece çocuklara değil, aynı zamanda kendi çocuklarının sevincini yeniden deneyimleyen, ya da bu duyguları yeniden canlandıran ebeveynler için de büyük önem taşır.
- Erişkinler, oyun yoluyla dünyaya çocuklarının gözünden bakmayı ve çocukları ile daha etkin iletişim kurmayı öğrenirler.
- Çocuklarının mizah duygularını fark eder, daha eğlenceli zaman geçirirler.
- Seçtikleri bir etkinlik sırasında zamanın nasıl geçtiğini anlamadıkları gibi, gerçek tutkularını da keşfederler.
En önemlisi de, bebeklerde sözel olmayan davranışları gözlemleyerek ve anlamaya çalışarak, sevinçlerini paylaşarak, çocukların her birinde tutkuların çiçek açmasına tanıklık ederek, çocuklarıyla ilişki kurmaları için iyi bir fırsattır.
Modern Zorluklar
Eğitim döneminin bazı okullarda başladığı, bazılarında ise başlamak üzere olduğu şu günlerde bir çok ailenin gündemini okul başarıları, sınavlar, lise ve üniversite yerleştirmeleri ve sınav performansıyla ilgili kaygılar oluşturuyor. Bu yaklaşımın etkileri daha sonra anksiyete , depresyon gelişimine ve yaratıcılık eksikliğine yol açar. Çocukların özgürce oyun oynamaları, sosyal ve duygusal becerilerin öğrenimini teşvik ederek, duygusal zekanın geliştirilmesi ve aktif öğrenmenin keyfi, okul hazırlıklarını geliştirmelerine yardımcı olmak için kullanılabilir.