Makaleler

İSHAL VE BİLİNMESİ GEREKENLER

Monday, December 24, 2018
İshal, başta enfeksiyon hastalıkları olmak üzere, değişik nedenlere bağlı oluşan, günde ikiden fazla, yaş ve beslenme faktörleri ile değişen, normal dışı, sulu dışkılama olup, sıvı ve elektrolit kaybına neden olan bir tablodur.

Bir, iki  kez yumuşak kıvamlı dışkılama diyetteki değişikliklerden kaynaklanabilir ve normal olabilir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde ise durumun farklı olduğu unutulmamalıdır. Sadece anne sütü ile beslenen yeni doğan bebekler günde 8 kere, geçiş döneminde 5-6 kere yumuşak kıvamlı dışkılama yapabilirler, daha fazla sayıda dışkılama yapması ve özellikle emme isteğinin azalması ya da kaybolması, ateş, kusma gibi başka belirtilerin de başlaması durumunda zaman kaybetmeden bir sağlık kurumuna başvurulması gerekmektedir.
Süresine göre;
-    Akut ishal
Genellikle 7-10 gün sürer ve en sık nedeni sindirim sistemin enfeksiyonlarıdır. İshale ek olarak bulantı, karın ağrısı, kusma gibi üst sindirim sistemi belirtileri de ishal tablosuna eklenirse akut gastroenterit olarak adlandırılır.
-    Persistan ishal
Akut olarak başlayan ve 14 günden fazla süren ishal durumudur. Akut ishal sırasında barsak epitelinin zedelenmesi ve barsak epitelindeki iyileşmenin gecikmesi, farklı bir mikroorganizmanın ikincil olarak eklenmesi, sekonder laktoz intoleransının oluşması, vitamin ve mineral emiliminin bozulması persistan ishal oluşumunda etkendir. 
-    Kronik ishal
Bir aydan uzun süren ishal olarak tanımlamak gerekir, sıklıkla kilo alamama veya kilo kaybı ile birlikte seyreder. Gelişmekte olan ülkelerin temel sağlık sorunudur.
Şiddetine göre;
-    Hafif ishal; günde 2- 5 sulu dışkılama vardır.
-    Orta ishal; günde 6-9 sulu dışkılama vardır.
-    Ağır ishal; dışkılama sayısı günde 10’un üzerindedir.
İshalin nedenlerini biliyor muyuz?
-    Virüsler; Rota virüs kış ve ilkbaharda hastalık yaparken, Coxsackie virüs yaz aylarında karşımıza çıkmaktadır. İshal nedeni olan virüsler sadece bu iki virüsle sınırlı olmayıp, bir çok virüsün ishal yapabileceği de bilinmelidir.
-    Bakteriler; E coli, Salmonella ve Schigella yaz mevsiminde ishale neden olan en önemli bakterilerdendir.
-    Parazitler; Giardia, kreş ve anaokulu gibi yerlerde ishale neden olan bir parazit çeşididir.
-    Besin alerjisi; çocuğun bağışıklık sisteminin belirli gıdalara karşı tepkisi olduğu zaman ortaya çıkar. En yaygın besin alerjenleri süt, süt ürünleri, yumurta, tahıl- soya ve deniz ürünleridir.
-    Tatlandırılmış içecekler; yüksek fruktozlu mısır şurubu ve sorbitol içeren içeceklerin tüketilmesi sindirim sistemini uyarabilir.
-    Laktoz intoleransı; süt ve süt ürünlerindeki laktozun sindirilememesi ishale yol açabilir.
-    İrritabl bağırsak hastalığı; bağırsağın işlevini bozan hastalıklar ishal nedenidir.
-    İnflamatuar bağırsak hastalığı ; bağırsağın yapısını bozan hastalıkların da ishale yol açacağı akılda tutulmalıdır.
-    İlaç etkisi veya yan etkisi; önemli bir ishal nedeni olup, ishalli hastanın sorgulanması sırasında ilaç kullanıp, kullanmadığının bilinmesi gerekmektedir.
-    Seyahat; farklı bölge ve kültürlere yapılan seyahatler her zaman ishal potansiyelini de barındırmaktadır.
Yaz aylarında ortaya çıkan ishaller genellikle enfeksiyon kaynaklı ishaller olup sulu ve fazla miktarda dışkılama, acil dışkılama isteği ve tutamama, bulantı, kusma, karın ağrısı, gaz, ateş, halsizlikle seyreder. 
Dehidratasyona dikkat!
İshalde dikkat edilmesi gereken en önemli durum dehidratasyondur ve vücudun sıvı kaybettiği anlamına gelir. Kaybedilen sıvı sadece su olmayıp, elektrolitlerinin de kaybıdır ve dehidratasyonun derecesine göre yaşamı tehdit veya nörolojik belirtilerin de ortaya çıkmasına neden olabilecek kadar önemlidir.
Yenidoğan ve süt çocuklarının vücut yüzeylerinin göreceli olarak fazlalığı, derilerinin ince olup, vücut su tutma kapasitelerinin yeterince gelişmemesi ve metabolizmalarının hızlı olması nedeniyle diğer çocuklara oranla çok daha kolay dehidratasyona girebilmektedir.
Yenidoğan döneminde bebeklerin ağırlığının %75’i su iken, 3 yaştan itibaren bu oran %60’a düşer. Çocuklarda minimal sıvı gereksinimi erişkinin iki katı kadarken, maksimum su toleransı erişkinin yarısı kadardır. Bu yüzden, dehidratasyonun tedavisi, su içirmek yada rastgele damar yolundan sıvı verilmesi değildir, her hastaya göre kaybettiği vücut ağırlığı, klinik ve laboratuvar bulgularına göre tedavi düzenlenmesi olmalıdır. Tedavi süresince klinik ve idrar çıkışı izlenmeli ve laboratuvar testleri tekrarlanmalıdır.
Dehidratasyonu tanımlarken üç şekilde değerlendirmek gerekir.
Hafif dehidratasyon;
-    Vücut ağırlığının kaybı %3-5
-    Huzursuz
-    Susamış
-    Nabız ve solunum normal
-    Bıngıldak normal 
-    Deri elastikiyeti normal
-    Renk normal, cild, dil ve gözler nemli
-    Göz yaşı var
-    İdrar çıkışı normal
Orta dehidratasyon;
-    Vücut ağırlığının kaybı % 6-9
-    Huzursuz, dalgın ancak uyarıldığında uyanabilir
-    Susamış
-    Nabız hızlı ve zayıf
-    Bıngıldak çökmüş
-    Deri elastikiyeti azalmaya başlamış
-    Renk soluk, cild, dil ve gözler kuru
-    Göz yaşı azalmış
-    İdrar çıkışı azalmış
Ağır dehidratasyon;
-    Vücut ağırlığının kaybı %10-15
-    Dalgın, endişeli, kol ve bacaklar soğuk ve nemli
-    Nabız, hızlı, zayıf, bazen de hissedilmez
-    Bıngıldak çok çökmüş
-    Deri elastikiyeti çok azalmış
-    Renk çok soluk, cild, dil ve gözler çok kuru
-    Göz yaşı yok
-    İdrar çıkışı çok azalmış veya tamamen durmuş
İshal nasıl tedavi edilir?
Tedavide temel amaç dehidratasyon gelişmesini önlemek, dehidratasyon oluşursa tedavi etmek, ishalin süresini kısaltmak ve mortalitenin önüne geçmektir.
Hafif ishallerde, ağızdan beslenmenin devam ettiği durumlarda, başka belirtiler olmadığı sürece endişe etmek doğru değildir. Gölge ve serin yerlerde dinlenme, sindirimi zorlamayacak şekilde beslenme ve sıvı alımına dikkat etmek yeterlidir. 
-    Doktor önerisi olmadan ishal kesicilerin kullanılması doğru değildir.
-    Probiyotik özeliğe sahip besinler ve probiyotikler ishal tedavisinde son derece önemlidir.
-    Çinko ishalin tedavisinde uygun dozlarda verildiğinde etkilidir.
-    Dehidratasyonu önlemek amacıyla magnezyum ve çinko takviyeli oral rehidratasyon sıvıları (ORS) uygun dozlarına dikkat etmek kaydıyla kullanılabilir.
-    Anne sütü alan bebeklerde anne sütü asla kesilmemelidir.
-    Formül mamayla beslenen bebeklerde diyet özellikte formül mamalar kullanılmalıdır.
ORS Kullanımı nasıl olmalı?
-    Hafif dehidratasyonda, her bir vücut ağırlığına 50 ml. olacak şekilde ve her 4 saatte 
-    Orta dehidratasyonda, her bir vücut ağırlığına 100 ml. olacak şekilde ve her 4 saatte
-    Ek olarak, her dışkılamadan sonra her bir vücut ağırlığına 10 ml. ORS verilmesi uygundur. 
İshalde probiyotik kullanımı
Yeterli miktarda verildiğinde sağlık yönünden yarar sağlayan mikroorganizmalar probiyotik olarak adlandırılmaktadır. Etkilerini patojenik ajanların mukoza epiteline bağlanmaları ve çoğalmalarını engelleyerek, bağırsak bariyer fonksiyonlarını iyileştirerek, immün sistemi düzenleyerek gösterirler. 
Yapılan bir çok çalışma Lactobacillus türleri, Bifidobacterium türleri ve Saccharomyces’in akut ishaller üzerine etkili olduğuna dair verileri ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra bağışıklık sistemini etkileyen hastalığı olanlarda kullanım uygun değildir.
Her zaman olduğu gibi güvenli ilaç ve ilaç özelliğinde besin desteği kullanımı konusunda doktorunuzun önerisinin yanı sıra, hastaların danışma noktaları eczaneler ve eczacılarımızdır.

İshal önlenebilir mi?
Önlemek olanak dahilinde olmasa da, sıklığının azalması sağlanabilir.
-    Yemekten önce, tuvalate gittikten sonra ve her el kirlendiğinde ellerin yıkanmasına özen gösterilmelidir. El yıkama, insandan insana enfeksiyon kaynaklı ishallerin önlenmesinde en etkili yoldur. Tırnak yeme, parmak emme, ellerin sık sık ağıza götürülmesi enfeksiyonu kolaylaştırmaktadır.
-    Banyo, lavabo ve tuvalet yüzeyleri temiz tutulmalıdır.
-    Meyve ve sebzeler tüketilmeden önce bol su ile yıkanmalıdır.
-    Etler, sakadatlar ortam ısısında uzun süre bekletilmemeli, buzdolabından çıkardıktan sonra hemen pişirilmelidir.
-    Et kesiminde kullanılan tahta ve bıçak kirli olarak bekletilmemeli, işi bittikten sonra hemen yıkanmalıdır.
-    Pişmiş besinler de saklama kurallarına uygun olarak ve süresini geçirmeden buzdolabında saklanıp tüketilmelidir.
-    Musluk suyunun güvenli ve içilebilir olduğu yerel makamlarca onaylanmadıkça musluk suları içme amaçlı kullanılmamalıdır. Kaynağı belli olmayan sular, uygun saklama ve şişeleme kurallarına sahip olmayan sular damacana bile olsa tüketilmemelidir.
-    Yiyecek hazırlamada kullanılan mutfak lavabolarında evcil hayvan mama ve su kapları bulundurulmamalıdır.